İslam ve Avrupa 

بسم الله الرحمن الرحيم 

İslamiyet ile Avrupa arasında zıtlaşma

Nerededir?

 

Cenab-ı Hak Kuran-ı Kerim' de Fussilet suresinde ayet-i kerime 33 de şöyle buyurmuştur:

meali:(- ben gerçek müslümanlardanım,deyip salih amel işleyerek Allah’a (ibadete) çağıran kimseden daha güzel kim var?)

El-bakara suresinde ayet 120 Cenab-ı Hak şöyle buyurmuştur:

 

Meali:( sen milletlerine tabi olmadıkça, ne yahudiler, ne de  hristiyanlar senden asla hoşnut ve razı olmazlar. Ey habibim, onlara de ki, yol Allah’ın gösterdiği yoldur; İslam’dır. Sana gelen vahiy ve islamdan sonra heva ve heveslerine tabi olacak olursan, Allah’ın azabından seni koruyacak hiçbir dost ve yardımcı yoktur.)

Batı (gayrimüslim olarak) insanları  medeniyet adı altında dünyaya tapmasını istiyor, biz Müslümanlar ise din adına insanların Allah-ü Teala’ya tapmasını istiyoruz, onlar insanları dünya tapınağının hizmetçileri, ve insanları insanlığından çıkmasını istiyorlar.

Biz bu insanın Allah’ın yaradılış nedenine yükselmesini istiyoruz, batının çifte standartlarını şöyle izah edebiliriz: Sırplar Müslümanları katlettiği zaman bu batı bu olayı görmezlikten geldi ve yine aynı şekilde İsrail Filistinlileri Sabra ve  Şatile ve Halil şehirlerinde İbrahim Aleyhisselam hazretlerinin camii şerifinde Müslümanları namaz kılarken katlettiği zaman gözlerini bile kırpmadılar, buna karşı Biriget Bardu Lübnan’ın iç savaşında kuşlar öldüğü zaman sinir krizine girmişti, İslam’a karşı düşmanlığını açıkça ifade eden Tatçar yüksek bir sesle komünistliğin yıkıldıktan sonra batının İslam’dan başka bir düşmanının kalmadığını söylemişdi ki: o Amerika, Avrupa ve Rusya’nın bir anlaşmaya girip ilk fırsatta İslam’ı yok etmeye davet etmiştir, ve aynı şekilde NATO komutanı aynı sözleri söylemiştir.

Kıbrıs meselesinde olan olaylar ve Yunanistan’ı Türkiye’ye karşı kışkırtmaları da meydandadır.

Böylece İslam’a olan düşmanlıkları ap açıktır, bir kanıta gerek duyulmaz, çünkü onlar siyah kalplere sahiptirler, işin ilginç tarafı bu düşmanlığın nefisten kaynaklanmasıdır, eğer bu nefsi tecrit  etseler büyük düşünürlerine baksalar çok şaşıracak şey görürler, işte Götte Almanya’nın büyük şairi: İslam dini hakkında bilgi edindiği zaman şöyle demiştir: eğer bu İslam’sa hepimiz müslümanız ve her medeni insan müslümandır.

Müslüman’ın temizliği ve taharetine karşı Avrupalılarınki ki, onlar medeniyet sahibi olduklarını iddia ederler: lavabo deliğini kapatıp içine su doldurup o suyla yüzünü yıkar içine tükürür daha sonra bu kirli suyla kendi vücudunu yıkar. Söyleyin bakalım kim medenidir? Tabii ki İslamiyet medeniyettir, İslamiyet’in Dünyaya gelmesinin ne manaya geldiği öğretildi.

Bizans Kralı: Harun El-Reşid akrabaları hareket eden bir saat hediye ettiği zaman korkmuştu, çünkü içinde bir cinin var olduğunu zannetmişti.

Sokrates’i öldüren Avrupa’nın ta kendisidir, Galileo’yu şeytanların içine girip, kiliseye düşman olması nedeni ile onu yakan bu Avrupa’dır, bu kilisenin ta kendisi: sanayi asrının başında düşünceyi düşman kılmıştı ’engizisyon’ mahkemeleri imanlarından şüphe duyduğu iddiasıyla 12 milyon insan öldürdü.

Avrupa birinci ve ikinci dünya savaşlarında (60) milyon insanı öldürmüştür.

Tarih kitaplarının bildirdiği gibi peygamberimiz hazret-i Muhammet aleyhisselam: İslam’ı korumak ve hidayeti  yer yüzüne yaymak için ancak Müslümanlardan ve kafirlerden (1072)kişi ölmüştür.

Böylece İslam ve Batı arasındaki zıtlıklar ortaya  çıkar, çünkü onlar bize ırkçı bir gözle bakarlar bu yanlış bir bakıştır.

Bizler ırkçılık bilmeyiz çünkü hepimiz bu dünyanın evlatlarıyız, yer yüzünde Allah’ın rızasına nail olmak için yer yüzünü imar ederiz, önderimizin hükümlerini tatbik ederiz ve uygularız, onlar bizleri kaysarın malı kaysarı Allah’ın ise Allah’a gibi görüşlere inanmamızı isterler, biz deriz ki kaysarın malı Allah’a Allah’ın ise Allah diye söyleriz, çünkü hepimiz Allah’ın yaratmış olduğu yer yüzünde yaşarız, Allah’ın koymuş olduğu İslam  dininin hükümlerini kullarının hallerini ıslah yolunda  çalışırız.    

 

 

İslam[1]

بسم الله الرحمن الرحيم

 

Cenab-ı Hak Kuran-ı Kerim’de fussılet suresinde ayet-i kerime 33 de şöyle buyurmuştur:  

meali:(- ben gerçek müslümalardanım, deyib salih amel işleyerek Allah’a (ibadete) çağıran kimseden daha güzel sözlü kim var?)

 

2.     İslamın şartlarını ve imanın şartlarını kabul eden bir Müslüman: kabul etmiş olduğu, ölümün hak olduğuna ve kabirde melekler tarafından sorulacağına da inanmış sayılır.

Sorular:

1– men rabbüke? Rabbin kimdir? Yani büyük tanıdığın ve hükmüne razı olduğun kimdir?

Cevap: Rabbim Allahdır.

2- men nebyyüke? Peygamberin kim?

Cevap: peygamberim Muhammed sallahu aleyhisselamdır, yani Cenab-ı Hakkın emirlerini ve yasaklarını bildiren elçisine inandım.

3- ma kitabuke? Kitabın nedir?

Cevap: kitabım kuran azim üş şan dır. Yani :kuran kerim Allah’ın kelamı olduğuna inandım, iman getirdim halalını helal haramını haram bildim.

4- ma dinüke? Dinin nedir?

Cevap dinim İslamdır. Yani: cenabı hak tarafından bütün peygamberlere tek din olarak gönderilen islam dinini kabul ettim.

5 -ma kıbletüke? Kıblen neresidir-yani yöneldiğin yer neresidir?cevap:  kıblem Kabe-i Beytullahtır. Yani: Kabe Allah’ın evidir.

6- Müslümanlara ne diyorsun?

Cevap: Müslümanlar din kardeşlerimdir.

Zira Kuran-ı Kerim’de hucürat suresinde ayet  (10) da şöyle buyurmuştur: 

 

Meali:( müminler ancak kardeştirler, onun için iki kardeşlerinizin aralarını düzeltin ve Allah’tan korkun

(bozuşmayın- ki rahmete şayan olasınız)

dikkat edilirse bu sorularda ve İslamın ve imanın şartlarında ırkçılık, demokrasilik, çağdaşlık, komünistlikten ve daha başka görüşlerden hiç bir kimseye Cenab-ı Hak tarafından sorulmayacaktır.

Ve insanların aralarında olan renk ve lisan farkları hakkında Cenab-ı Hak Kur’an-ı Kerim’de Rum suresinde ayet-i kerimede şöyle  buyurmuştur. Esteizü billah:

meali:  (gökleri ve yeri yaratması, lisanlarınızın ve renklerinizin birbirinden ayrı olması da onun(azamet ve kudretine delalet eden) alametlerindendir.

Şüphesiz ki bunlarda, bilenler için ibretler var...)

Ve böylece anlaşılıyor ki islamda ırkçılık yoktur din kardeşliği vardır.  

Ve Kur’an-ı Kerim’de el-Maide suresi ayet (3). Esteizü billah:

 

 

Meali: (işte bu gün sizin için dininizi kemale yetirdim üzerinizdeki nimetimi temama erdirdim. Ve size din olarak islama rıza verdim.)

Zira islam dini cenabı hak tarafından indirildiği için ve kendisi kullarının bütün ihtiyaçlarını ve özellikle daha ziyade terakki ettiklerindeki ihtiyaçlarını karşılaya bilecek usul ve kaideye şamil olduğundan zamanın değişmesiyle değişmez, olmasıdır, böylece cenabı hakkı tanımayanları tanıtmaya ve tanıyanları,da yalınız bu dinin cenabı hak tarafından hak din olduğunu tanıtmaya kafidir.

İslam ise: ben kendimi Allah’a teslim ettim tertemiz, şeksiz şüphesiz, halis muhlıs bir surette, Allah yolunu, Allah’ın dinini tuttum, sadece Allah’a teveccüh ettim.

Ve Kur’an-ı Kerim’de Ali İmran suresi ayet (85)de.v Esteizü billah:

 

Meali:(her kimde İslam,dan başka bir din ararsa artık ondan ihtimali yok, kabul olunmaz, ve ahirette o hüsran çekenlerden olur.

Ve Cenabi Hakkın gökten indirmiş olduğu Kur’an-ı Kerim’in hükümlerinin bazısını kabul edip ve bazılerını kabul  etmeyenler hakkına nazil olan El-Bakara  suresi ve ayet-i kerime (85) de şöyle buyurulmuştur. Esteizü billah:

· 

Meali:*Yoksa siz,Tevrat ahkamının bir kısmına [2]inanıp bir kısmını inkar mı ediyorsunuz?Şimdi sizden bu ahdi bozan kimsenin cezası, ancak dünyada rüsvaylık ve bayağılık, kıyamette en şiddetli azaba atılmaktır. Allah sizin bu ahdi bozmanızdan gafil değildir.*

 

Demokrasi

 

Demokrasinin bizlere vaat ettiği iyiliklerin hepsi dinimiz İslam,da vardır.

Hatta demokrasilerin ve insan hakları koruma derneklerinin düşünemediklerini dahi Rabbimiz bizlere  haklar ve vacipler olarak Peygamber efendimiz ile iletmiştir.

Dinimiz,de demokrasi ve insan hakları yok değildir. Bizde daha mükemmeli vardır, islam dini dünyaya hakiki demokrasiyi veren ve insan haklarını da hakkıyla eda eden dindir. Hadis-i Şerifde:

 

من آذا ذميا فقد آذانى ومن آذانى كنت خصمه يوم القيامة

 

Yani: gayri Müslimlere eziyet edenler bana eziyet etmiş olurlar, ve ahirette beni hasım olarak karşılarında bulacaklardır.

İslam dininde demokrasilik ve insan hakları vardır, yahudi ve hristiyanlıkta yoktur.

Hazreti İsa aleyhisselam efendimiz bir şeriat kurmadı, evlenmedi, hem savaşmadı ve mahkeme kurmadı, çünkü dini bir ahlak risalesiydi.

Hazreti Musa aleyhisselam efendimizin şeriatı ise yahudiler tarafından değiştirildiğinden hakikat kayıp oldu kitabi mukaddesi okuyanlar onlarda insan hakları ve demokrasi diye bir şey göremezler.

Kendi dindaşları dışındakileri katır ve eşek ve saire gibi kabul ederler, davarlarını öldürün yakın üzerine kireç dökün der.

Dinimizde ise kuran,I kerimde el-Maide suresi ayet (8) de buyurmuştur.

Esteizü billah:

 

Meali:(ey müminler Allah için hakkı ayakta tutun hakimler ve adaletle şahitlik kimselerle olun, bir topluluğa olan kininiz sizi adaletsizliğe götürmesin adalet yapın ki o takvaya en çok yakın olandır Allah,dan korkun çünkü Allah yaptıklarınızdan haberdardır)

Yine Kuran-ı Kerim’de el-Bakara suresi

 ayet-i kerime. Estizü billah:

 

 

Meali: (cizye vermeyi kabul eden kitap ehli(gayri Müslimleri) İslam dinine girmek için zorlamak ve cebretmek yoktur.

İman ile küfür kesin olarak meydana çıkmıştır. Artık kim, azgınlığa ve sapıklığa sevk edenleri tanımayıp ta Allah’a iman ederse, 0 muhakkak ki, kopması mümkün olmayan en sağlam kulpa tutunmuştur. Allah kemaliyle işitici ve bilicidir   

 

Çağdaşlık

 

Zamana uymak demekse biz orada yokuz:

Fakat çağdaşlık: ilerlemek ve teknoloji ise biz orada varız, zamana uymak ise biz onda yokuz, zira Peygamber efendimiz aleyhissalatü vesselam hazretleri :

 (bu günü dününe eşit olan zarardadır)

diye buyurmuştur. Ve diğer bir hadisi şerifde:

إنَّ الله يُحِبّ أنْ يُتْقِنَ أحَدُكُمْ عَمَلَهُ

 

Yani: Allah-ü Teala bir işi yapıp ta o işini ilme uygun olarak yapanı sever.

Ve bir hadisi şerifte:

 

اَلعِلْمُ سِلاحى وَالصَّبْرُ رِدائ

 

Yani: ilim silahımdır, bilgi elde etmede ve yaymada gereken teşebbüs sitremdir, yani hırkamdır.

Kur’an-ı Kerim’de Yunus suresi (101). Esteizü billah

 

 

Meali: (deki:bakın göklerde ve yerde neler var fakat bunca ayetler (alametler)ve azapla korkutmalar,iman etmeyecek bir kavme fayda vermez.)  diye buyurulmuştur.

Yani ilmi çağdaşlık davasındayız. Moda çağdaşı değiliz.

Hadisi şerifte:

 

اطْـلُبُوا الْعِلْمَ وَلَوْ فِى الصِّين

 

İlim Çin’de olsa onu arayınız. Buyurulmuştur. Bu durum ayan bir arayıştır.

Amma ve lakin dini islamı eskilik kabul edipte bu çağın bozuk düzenini benimsemek olarak düşünmek dinden çıkarır meazallah.

Bir suyun menbaine bakılır arıklarından akan suya bakılmaz, çünkü zemin ve zeman değiştirir, islamı bilmek için köke bakmalıyız. İslamiyyeti bilmek için feth suresini okumak ve öğrenmek yeterlidir.    

 



[1]  İslamın şartları(binası) 5 beştir:1-kelime-i şehadet (eşhedü en lailahe illallah ve eşhedü enne mühammeden adühu ve rasulühu) demektir. Manay-ı şerifi:Cenabi hakkın birliğine ve Muhammed aleyhisselamın peygamberlikle mümtaz olarak Allah-ü Teala’nın kulu ve peygamberi olduğuna şehadet ederim. 2- 5 beş vakit namaz kılmaktır. 3-oruç: Ramazan-ı Şerif orucunu tutmaktır. 4- zekat: Yılda bir kere nisaba malik olan malının 40 bölükden bir bölüğünü ayırıp fakir olan müslümanlara vermektir.   

·

[2] -iman: dini islamdan olduğu yakinen bilinen şeyleri kalp ile tasdik ve dil ile ikrar etmektir.imanın şartı ikidir:1  dil ile ikrar. 2- kalp ile tasdik etmekdir.

imanın şartları (farzları) altıdır:

 أمنتُ باللهِ وملائكتهِ وكُتُبِهِ ورُسُلِهِ والْيَوْمِ الْآخِرِ وَ باِلْقَدَر  خَيْرِهِ  وَ شَرِّهِ مِنَ اللَّهِ تَعالىِ والبَعُثُ بَعدَ الْمَوْتِ حَقٌّ

أَشْهدُ اَنْ لا إلهَ إلاَّ اللَّه  وَأشْهَدُ أنَّ مُحضمَّداً عَبْدُهُ وَرَسولُهُ

1-