SİYER-İ ENBİYA

ADEM ALEYHİSSELAM

Cenabi hak alemi yarattı-yokdan var etti- ve adem aleyh- isselamı topraktan yarattı. ve sonra cesedine ruh verdi, ve meleklere adem aleyhisselama “secde ediniz” deye emr etti.

Meleklerin hepisi adem alehisselama secde ettiler, fakat iblis büyüklük taslaması ve kıskançlığın,dan dolayı secde etmedi bunun için Cenabi hakkın hüzurndan koğuldu, ve lânetlendi ve kendisine şeytan racim “taşlanmış şeytan” denildi. Oda adem aleyhisselama düşman oldu.

Bundan sonra Cenabi hak havva anamızı yarattı, ve hazrati ademe eş etti, ikisinide Cenabi hak cennete koyarak “yeyiniz içiniz fakat şu ağaçta yaklaşmayınız”buyurdu.

Şeytan ise bir yolunu bularak cennete girdi ve adem aleyhisselamın ve havva anamızın yanina vardı, ve onlara kuruntu vererek o ağaçdan yerseniz artık sizin için ölüm olmaz, sonsuz olarak cennette kalırsınız, Deyerek, önce havva anamızı ve onun aracılığile adem aleyhisselamı aldatıp ikisinide o ağacın ymişinden yıdirdi.

Bunun özerine Cenabi hak ikisinide cennetten çıkardı, ve yer yüzüne indirdi, adem aleyhisselam hindistan tarafına, havva anamız ise ciddeye düşdü. Adem aleyhisselam çok ağladı, Cenabi hakka çok yalvardı sonra Cenabi hak tevbesini kabul buyurdu. “mekke tarafına get” diye vhy gönderdi, adem aleyhisselam da oraya gedip orada havva anamızla buluştu. Ondan sonra diğer insanlar onlardan üredi, pek çok kavmler ve sınıf sınıf insanlar türedi, şeytanın,da soyu çoğaldı, adem aleyhisselamın çocuk ve torunlarını azdırmakla oğraşdı.

Hazrati ademin vefatından sunra peyğamber,lik oğlu şit aleyhisselama geldi, cenabi hakdan kendisine elli sahife endi.

K’âbe’i müşerrefeyıi llk önce taştan yapan odur.

Cenabi hak kuran,I keride bakara suresi ayet,I kerime,de Adem aleyhisselam,ın yaradılışı hüusunda şöyle buyurmuş,tur

30– Meali: (ey habibim), o vaktı hatır la ki, rabbin meleklere: “- ben yer yüzünde (hükümlerimi yerine getirecek) bir halife (bir insan) yaratacağım.” Demişti. Melekler de: “- biz senin hamdinle tesbih ve noksanlıklar,dan tenzih etmekde olduğumuz halde, orada fesad çıkaracak ve kanlar dökecek kimse mi yaratacaksın?” demişlerdi. Allah:”-ben sizin bilmeyeceğiniz seyleri bilirim.” Buyurdu.(Bakara Suresi, 30)

ve bakara suresi ayet,I kerime31de şöyle buyurdu:

Meali: Allah celle celalühu hazretleri Adem aleyhi sselama bütün isimleri öğretti. Sonra eşyayı meleklere göstrip:” – eğer(her şeyin iç yüzünü bilen) sadıklarsanız bunların isimlerini bana haber verin.” Buyurdu

(el-Bakara suresi, 32 de şöyle buyurmuştur)

Meali: - melekler: “biz, (sana itiraz olunmaktan) seni tenzih ederiz.senin bize öğrettiğinden başka, hiç bir ilmimiz yok. Muhakkak sen her şeyi hakkile bilensin, üstün hikmet sahibisin.” Dediler.

(el-Bakara, 33 de şöyle buyurmuştur:

Meali: Allah celle celalühu hazretleri: Ademe:”-Ey adem! Eşyanın isimlerini meleklere haber ver.” Buyurdu. Adam aleyhi sselam da meleklere, 0 isimleri haber verici Allah hazretleri:”- Ben size demedim mi ki, göklerin ve yerin gayblerini ben bilirim. Açık ladığınızı da gizlediğinizi de elbette ben bilirim.”buyurdu. (Bakara suresi, 33)

Cenabı hak alemi yoktan var etti. Ve Adem aleyhisselamı topraktan yarattı, ve sonra cesedine ruh verdi, ve meleklere Adem aleyhisselama "secde ediniz” diye buyurdu.

Meleklerin hepsi Adem aleyhisselam’a secde ettiler, fakat İblis büyüklük Taslaması ve kıskançlığından dolayı secde etmedi.

“onu hatırla ki, meleklere: “- Ademe(hürmet olarak) secde edin.”demiştik de bütün melekler secde etmişlerdi. Ancak iblis secde etmekten yüz çevirip kibirlendi ve kafirlerden oldu.” (Bakara Suresi, 34)

bunun için cenebı Hakkın huzurundan kovuldu, ve lanetlendi. Kendisine taşlanmış şeytani recim denildi.O da Adem aleyhisselama düşman oldu.

Bundan sonra cenabi hak "havva" anamızı yarattı.

Ve hazrati Ademe eş etti ikisini de cenabı hak cennete koyarak “yeyiniz içiniz fakat şu ağaca yaklaşmayınız” buyurdu.

Meali: ve biz demiştik ki: “-Ey adem sen eşinle cennette sakin ol. Onun nimetlerinden ikiniz de bol bol yeyin, fakat şu ağaca yaklaşmayın. Yoksa (nefislerine) zulm edenlerden olursunuz”.

(Bakara Suresi, 35)

Cenabi hak Adem aleyhisselamı ve havva anmızı cennete iskan etti,

Ve Adem aleyhisselamın yaradılış sebebi ise yer yüzünde halife olması olduğundan bu yeni vazifeyi (teklifi) hakkile eda ide bilmesi alışdırılmaya ihtiyac duyulduğundan imtihan edilmesi için,de bu ağaca yaklaşmayı,nız buyuruldu, yaklaşmayınız emride meyvasından, yemeyiniz demek olduğndan, harama yaklaşmak ve atrafında dolaşmak bile tehlikeli olduğundan Cenabi hak haramdan kaçınılması ve korunması icab ettiğinden bu ağaca yaklaşmayınız deye emr buyurdu.

Ve Mühakkak ki bu cennet Cenabi hakkın ahirette müminlerin hisapları görüldükden sonra; sevap olarak vâd edilen cennet değildir, zira şeytan bu cennete giremez.

Adem aleyhisselamın cenneti ise dünyada ve dari iptila ve imtihandadır. dadır.

Allahu teala bakara suresi ayet,I kerime 36 da şöyle buyurmuştur:

Meali: Nihayet şeytan adem’e vesvese verdi. Şöyle dedi:” – Ey adem! Seni, (yediğin takdirde ölmeyecegin ve devamlı surette cennette kalacağın), ebedilik ağacına, birde son bulmayıcak devlete delalet edeyim mi?”.

meali:- nihayet onları (âdem ile havvayı) şeytan (bir desise ile) cennetten kaydırdı ve içinde bulundaukları nimetten onları çıkardı. Bizde:”- biri birinize düşman olarak buradan (yere) inin. Yer yüzünde sizin için bir vakta (ömrünüzün sonuna) kadar yerleşmek ve menfaatlenmek vardır.”demiştik.

Böylece şeytan bir yolunu bularak cennete girdi ve Adem ve Havva aleyhmasselalamın yanına vardı ve onlara kuruntu verdi:“Eğer siz o ağaçtan yerseniz artık sizin için ölüm olmaz! Sonsuz olarak cennet’te kalırsınız!…”diyerek, önce havva’yı ve onun aracılığı ile Adem’i aldatıp ikisine de, o ağacın yemişinden yedirdi.

Kurani kerimde: ta-ha suresi ayeti kerime 121.

Meali:(Bunun özerine ikisi de 0 ağaçtan yediler. Hemen ayıp yerleri, kendilerine açılı verdi ve özerlerine cennet yaprağından örtüp yamamağa başladılar. Adem Rabbine asi oldu da şaşırdı.)

Kur’an-ı kerim’de taha suresi ayeti kerimede 122 şöyle buyrulmuştur:

Meali:(sonra rabbi, onu seçti de tevbesini kabul buyurdu ve ona doğru yolu gösterdi.)

Taha suresi ayeti kerime 115.

Meali:”doğrusu bundan önce ademe'e (bu ağaç,tan yeme diye) emr ettik de unuttu. Biz onda, bir sabır ve sebat bulmadık.”

Ve Cenab-I hak kuran-I kerimde bakara suresinde ayeti kerime 37 de şöyle buyurmuştur:

Meali: Adem Rabbi’nden bir takım kelimeler aldı. O’na yalvarıp tevbe etti. O’da tevbesini kabul buyurdu. Çünkü tevbeyı çok çok kabul eden asıl esirgeyici O’dur. (Bakara Suresi, 37)

 

Meali: Biz onlara -“Hepiniz cennetten inin! benden size bir hidayet peyğamber ve kitap gelince biliniz ki benim bu hidayetime tabi ve bağlı olanlar için asla korku yoktur; ve onlar mahzun da olmazlar.” Dedik. (Bakara Suresi, 38)

Bunun özerine yüce Allah ikisini de Cennet’ten çıkardı ve yer yüzüne indirdi. Adem, hint tarafına, havva ise cidde’ye düştü. Adem aleyhi sselam çok ağladı. Yüce Allah’a yalvardı. Sonunda ulu Allah tevbesini kabul buyurdu “Mekke tarafına git” diye vahy gönderdi. Adem aleyhisselam da oraya gidip, havva anamıza kavuştu ve pek çok kavimler ve sınıf sınıf insanlar türedi. Cenabi hak; tarafından mucibince amel etmek için kendisine 10 sayfa indirildi. Şeytan’ın da soyu çoğaldı. Adem’in çocuk ve torunlarını azdırmakla uğraştı. Hazreti Adem aleyhi sselamin ölümünden sonra peyğamberlik, oğlu “şit aleyhisselam”a geldi. Yüce Allah’dan ona elli sayfa indi. Kabe’yi ilk önce taştan yapan odur.

Hazreti Muhammed

Sallallahü teala aleyhi ve sellem hazretleri peyğamberlerin sonun,cusu ve ahir zaman peyğamberidir. Kıyamete kadar başka peyğamber gelmeyecektir. Ahir zamanda arap ülkesinde ismail aleyhisselamın soyundan son peyğamber’in geleceği, daha önceki peyğamberlere gönderilen kitaplar,da yazılıydı. Geçmiş peyğamberler’de onun sıfatlarını belirtmiş ve tarif etmişlerdi. Ve Kuran-ı Kerim’de essaf sures-I ayet (6) da şöyle buyrulmuştur:

Meali: “Bir vakit meryemin oğly isa şöyle demişti "- Ey İsrail oğullari ben size Allah'ın peyğamberiyim. Önümde Tevrat’ın tastikçisi ve benden gelecek bir peyğamberin müjdesici olarak geldim. kş o peyğamberin ismi "ahmed = muhammed” dir. Sonra isa,onlara mucizelerle gelince:"- bu,apaçık bir sihirdir.” Dediler.

Ve Elsaf sures-i ayet (7)de şöyle buyurmuştur:

Meali:

“islama çağrıldığı halde allaha karşı yalan uydurandan daha zalım kimdir? allah' zalimler topluluğunu hidayete erdirmez.”

Ve kuran-I kerim,de al-I imran sures-I ayet-I kerime(52)de şöyle buyurmuş,tur:

“vaktaki îsa aleyhsselam yahudiler,dn küfrü his edip, anladı ve şöyle dedi

yolunda bana yardım edecekler kimdir? Havariler isa ya bağlılar, şöyle dediler:”- biziz allah dininin yardımcıları, allaha iman ettik; ve sen şahit ol ki,biz gerçek müslümanlarız.”

“Hatmü,l-enbiya”yani sonpeyğamber alemlerin övünc ve insan oğlunun en üstünüdür. O zemanın hükmün ce onun arap kavminden çıkması, allah,ın bir hikmeti, o çağın bir grekydi.

Çünki araplar 0 zaman dünyay,ay ayılmış olan fenalıklara bulaşmamış ve romalıların çirkin adetlerine alışmamış, arap yarım adasın’da çöl göçeberli,ği sayesinde asıl yaradılışları üzere kalmışlardı. Her ne kadar araplar, ilim ve san’atlardan nasipsizlerse de içlerinde fesahat ve belağat yani güzel,sanatlı ve dokumanlı yazmak merakı artmış olduğundan pek çok şairler; ğayet fasih ve belığ son deree düzgün ve sanatlı yazan) yazarlar veçok güzel konuşan hatıpler (konuşmacılar) yetişmişti.

Okur yazar olmadıkları halde ğayet güzel şiir söylrler. Daima düzgün ve güzel söz söylemekle övünürlrdi. Hatta mekke yakınında “sük-uukaz” denen yerde her yıl arapça ayların onbirincisi olan zilkade ayında büyük bir panayır kurulurdu. Her tarafdan şairler yazarlar oluyrdu. birinci seçilenler “aferin” alır; şiir ka,be duvarına asılırdı.

Böylece kabe duvarına asılmış yedi kasıde (bir çeşit şiir) vardı ki onlara “müallekat-I seb,a (yedi aski)” denilir.

Birincis-I imruü,l-kays,ın kasidesi olup, en yokari asılmış ve hazrat-I mühammed aleyhisselam,ın peyğamber li,ğine kadar öylece kalmıştı.

Kısacası şairler, hatipler; gözel şiirler, dokunaklı hutbalarla büyük halk kitlesine öğütler verirler; halk ahlakının gözelleşmesi,ne pek çok ğayret ederlerdi.

Cahiliyet zamanında arapların edebiyat,ta bu derece ilerlemeleri dikkat olununacak ibret alınacak bir özelliktir. Belki de arap dilinin o derece yükselme,si, allah tarafın,dan bu dille bir kitap indireleceği,ne işaret,tir. Peyğamberlerin babası hazreti ibrahim aleyhisselam, oğlu hazreti ismail aleyhisselama dü,a edip, yüce allah düaası,nı kabul ederek hazret-I ismail soyund,an büyük bir millet çıkaracağı,nı müjdele,diği tevrar’ta yazılıdır.

Hazret-I ibrahım’in diğer oğlu hazreti ishak aleyhisselamın soyund,an pek çok peyğamber gelip gecmiş,ti . onların devri bitip artık hazreti ismail aleyhi sselamın evladı,na sıra gelmiş,ti. Hazre,ti ishak aleyhi sselamın soyundan gelen bunca peyğambere karşılık hazreti ismail soyundan ise en son peyğmber geleckti.

Araplar nesep (soy-sop) ilmi,ne çok kiymet verip‘ her kabile kendi soyunu ezberler,di. Kabile,lerin birbirine göre üstünlüğü olduğun,dan' her biri kız alıp vermek,te akrarını,nı arar ve dengini gözetir,di.

Hazreti ismail aleyhisselanın evladı ve torunları çoğaldı.

İçlerinden adnan oğulla,rı, onlar içinde müdar oğulları, onlar arasında kuryeş kabilesi ötekiler,den seçkin bir topluluk. Kureyşliler içinde ise haşim koğlu hepisin,den çok şeref ve fazilet sahibi oldu.

Haşim’in babası "abdi-menaf", onun babası "kusay",

onun babası "hakim", onun babası"mürre" onun babası “ka’b” onun bbsı "lüey" , onun babası “fihr” , onun babası “malik" , onun babası "nadr" onun babası "kinane” , onun babası huzeyme", onun babası "müdrike, onun babası “ilyas”, onun babası ", "müdar", onun babası "nizar", önun babası "ma'd”, onun babası "adnan", dır. Adnan da işmail aleyhisselam’ın oğlu "kayzar" aleyhisselam'ın soyun dan,dır. İşte hatemü’l-enbiya” son peyğamber” aleyhissalatü vesselam efendimizin ataları bu saydıklarımız,dır. Ki, her birinin soyu çoğalmış, her biri pek çok topluluklar’ın başı. Niçe kabaile ve aşiretler,in başı ve babası olmuş,tur. Fakat her ne vakıt birinin iki oğlu olsa, ya da bir kabile iki kol olsa, son peyğamber,in soyu, en şerefli ve hayırlı tarafta bulunur; her çağda onun en yüksek atası kim ise yüzünde,ki ülkerin,den bilinirdi. haşiye (not: ahmed cevdetpaşa nın peyğamberler tarihına bak)